Hitsaati Web Site Trafik Sistemleri | Hit Kazan

18 Temmuz 2013 Perşembe

Baba nasihatı(evlenecekler ve evli olanlar mutlaka okuyun)

Bir baba evlenmek üzere olan oğluna tavsiyesi
Baba, ocağa aynı büyüklükte üç kap koymuş,
hepsini suyla doldurup üçünün de altını yakmış.
“Şimdi, istediğim her şeyden iki tane vereceksin
bana” demiş oğluna. Sırasıyla havuç, yumurta
ve kavrulmamış kahve çekirdeği istemiş… Oğlu
hepsinden ikişer tane vermiş babasına.
Adam iki havucu birinci kaba, iki yumurtayı
ikinci kaba ve iki kavrulmamış kahve çekirdeğini
üçüncü kaba koymuş. Her üçünü de yirmi
dakika süreyle kaynatmış. Daha sonra kapları
indirip yemek masasına buyur etmiş oğlunu.
Yemek masasında üç tabak duruyormuş.
Kaplarda kaynayan havuçları, yumurtaları ve
kahve çekirdeklerini büyük bir özenle tabaklara
yerleştirmiş. Sonra oğluna dönüp sormuş: “Ne
görüyorsun?”
Oğlu düşünürken açıklamaya başlamış.
“Havuçlar haşlandıkça aslını kaybedip
yumuşamış.
Yumurtalar görünüşte baştaki gibi sert
duruyorlar ama içleri katılaşmış.
Kahve taneleri ise olduğu gibi duruyor, başta
neyseler sonunda da öyleler.. ”
Sonra asıl tavsiyesine sıra gelmiş:
“Evlilikte aşk ve şefkat birlikte olmalıdır.
Aşksız bir evlilikte her iki eş de şu gördüğün
havuçlar gibi birbirlerini tüketirler, eskitirler,
pörsütürler.
Şefkatsiz bir evlilikte ise eşler birbirlerine ne
kadar tahammül etseler de, şu gördüğün
yumurtalar gibi içten içe katılaşırlar,
birbirlerinden uzaklaşırlar.
Aşkın da şefkatin de olduğu bir evlilikte ise,
şartlar ne olursa olsun, eşler tıpkı şu kahve
taneleri gibi, birbirlerinin yanında kalırlar, kendi
kişiliklerini yitirmezler. Kahve tanelerinin tekrar
kaynatılmaya hazır olmaları gibi, onlar da
birbirleriyle baş başa uzun yıllar geçirmeye
isteklidirler.
Oğlu aldığı bu dersten tatmin olmuşa
benziyordu.
“Asıl ders bu değil!” dedi baba. Oğlunun elinden
tuttu, ocağın üzerinde bıraktığı kapların içinde
kalan suları gösterdi.
“Havuçlardan ve yumurtalardan arta kalan suya
bak…
İkisinde de bir tat yok ” Kahve çekirdeklerini
çıkardığı kaptaki suyu yavaşça bir fincana
boşalttı. Mis gibi taze kahve kokuyordu. Fincanı
oğluna uzattı. “İçmek istersin herhalde” dedi.
Oğlu kahvesini yudumlarken konuşmasını
sürdürdü.
“Kahve çekirdekleri gibi birbirlerini tüketmeyen
eşlerin paylaştığı yuva da işte böyle olur. Mis
gibi, temiz ve huzur verici. Başka herkesin
fincanına koyup yudumlayacağı taze kahve
gibi…
Çünkü onlar birbirlerini harcamayarak, birbirlerine
aşkla ve şefkatle davranarak hayata kendi
tatlarını, kokularını ve renklerini katmayı
başarırlar.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder